23 Nisan 2009 Perşembe

Ramazan Sofrası için altın Öğütler

Yapilan arastirmalar göstermistir ki Türkiye'de ramazan ayinda insanlar oruç tutarken daha cok aliyorlar.

Bol kalorili hamur isleri ile iftar davetlerinde sunulan binbir çesit yemekler ve bol suruplu tatlilarin yenmesi, oruç tutarken kilo alinnmasina neden olmaktadir.

Oruç tutanlarin, fazla kilo almamalari icin iftar yemeginin yavas yenmesi gerekmektedir. Iftarda yemek süresi toplam 45-50 dakika olmalidir. Yemekler az ve yavas yenmeli, iftar mutlaka çorba ile açilmalidir.

Çorba ve ekmeginizi yedikten sonra biraz dinlenmeli ve 10-15 dakika ara ile bol su içmelisiniz. Taze fasulye, ispanak, isirganotu, patlican, semizotu, Bürüksel lahanasi, beyaz lahana, börülce. kirmizi biber domatesli, brokoli, turp otu, radika gibi az yagli sebze yemekleri ile yagsiz balik, tavuk ve kuru baklagil tercih edilmelidir.

Iftar sofralarinin geleneksel çesidi tatlilarin ise yemekten iki saat sonra yenmesi gerekmektedir. Suruplular yerine de sütlü tatlilar tercih edilmelidir. Sahurda da yagli börekler yerine, bol otlu yagsiz gözlemelerin yenilmesi gerekmektedir.


IFTARDA NE YIYELIM:

Iftar saati bir bardak su
ardindan zeytin veya hurma, 1 kase çorba, ekmek veya pide
10-15 dakika sonra 2 bardak su, az yagli sebze yemegi, tavuk veya balik, yogurt, az yagli bol salata
50 dakika sonra rezene çayi
40 Dakika sonra 2 bardak su meyve - kuru kayisi veya elma
30 dakika sonra 2 bardak su, bir kase sütlü tatli, bir bardak su, meyve-kivi
90 dakika sonra isirgan otu çayi

SAHURDA NE YIYELIM

Çorba, ayran veya süt. Domates, salatalik, maydonoz, peynir, kepekli ekmek veya bol otlu yagsiz gözleme. Gözlemeyi ispanak , isirganotu. ebegümece, maydonoz, kabak, dere otu, taze sogan veya lor peyniri ile hazirlayin.

SÜT IÇEREK SAGLIKLI BIR RAMAZAN GEÇIRIN

Ankara Üniversitesi Saglik Egitim Fakültesi Dekani Prof. Dr. Nilgün Sarp, "iftar ile sahur arasinda 2 bardak süt içmenin oruçlu bireyin günlük vitamin ihtiyacini büyük oranda karsilayacagini" bildirdi.

Prof. Dr. Sarp, yaptigi yazili açiklamada, insan vücudunun ihtiyaç duydugu protein, karbonhidrat, B ve D vitaminleri, mineraller, potasyum ve kalsiyumun alinmasinda sütün en önemli besin kaynaklarindan biri oldugunu vurguladi.

Yetiskin bir insanin 1 bardak sütle günlük kalsiyum gereksiniminin yüzde 30'unu, D vitamini gereksiniminin yüzde 25'ini, proteinin yüzde 16'sini, potasyumun yüzde 11'ini ve B-12 vitaminin yüzde 13'ünü sagladigina isaret eden Prof. Dr. Sarp, sunlari kaydetti:

"Ülkemizde süt, agirlikli olarak yemek ve tatlilarda tüketiliyor. Ancak bu yolla tüketilen süt, günlük besin ihtiyacini yeterince karsilamiyor. Saglikli kosullarda üretilmis sütün besin degerinin korunabilmesi için, sivi gida olarak tüketilmesi gerekiyor.

Bilimsel arastirmalar, günlük gerekli süt tüketim miktarini en az 2 bardak olarak saptiyor. Sütün bilesiminde bulunan laktoz, açlikta kullanilan glikojen depolarina destek olarak vücudun enerji ihtiyacini karsilamasina yardimci oluyor. Sütün bilesimindeki yag, tokluk duygusunun uzun sürmesinde etkili oluyor. Sütün yapisinda yer alan kaliteli, biyolojik degeri yüksek protein, yag ve laktoz ile tüm mineral ve vitaminler, bagisiklik sisteminin korunmasindan kanser, kalp-damar hastaliklari ve osteoporoz gibi kronik hastaliklardan korunmada büyük önem tasiyor."

Prof. Dr. Sarp, Ramazan'da günlük sivi ihtiyacinin önemli bir kismini sahur ile iftarda karsilamak gerektigine de dikkat çekerek, "Bu nedenle gerek iftar vaktinde, gerekse de daha sonra sahura kadar geçen süre içinde süt içmek doğru bir tercihtir. Iftar ile sahur arasinda 2 bardak süt içmek, oruçlu bireyin günlük vitamin ihtiyacini büyük oranda karsilar" dedi.